Siz hiç sözlük yazdınız mı ?
Prof. Dr. Erol Mutlu, Türkiye'nin bildiğimiz kadarıyla "İlk İletişim Sözlüğünü" yazmış olan akademisyen, yönetmen, senarist, tv yapımcısı.
1949'da Ankara'da hayata gözlerini açan Erol Mutlu, yine aynı şehirde, 2005 yılında, kanser hastalığından, hayata gözlerini yumdu.
Mutlu'nun birisi derleme, 5 kitabı var.
Televizyonu Anlamak - 1991 Ankara, Gündoğan Yayıncılıkİletişim Sözlüğü - 1998 Ankara, Bilim ve Sanat YayınlarıTelevizyon ve Toplum - 1999 Ankara, TRT YayınlarıGloballeşme, Popüler Kültür ve Medya, 2005Kitle İletişim Kuramları, 2005
Mutlu'nun "İletişim Sözlüğü" ilk olduğu için mazur görülse de, titiz ancak yetersiz bir çalışma olarak geldi bana. Binlerce iletişim terimi ve kavramı varken, sadece birkaç yüz kelime, kavram çalışılmış olması, kuşkusuz Erol Hocanın bir kusuru değil, olsa olsa, sözlük yazmanın uzun yıllar süren bir çalışma olması, çoğunlukla ekip çalışması gerektirmesi, iyi bir Türkçe Dilimciye ihtiyaç duyması ve maalesef, korsan basımı kitaplar sebebiyle, telif haklarının gereğince tatmin edici olmaması, sorunlar ve engeller olarak görülebilir.
Erol Hocanın, sözlük çalışmasında, kelimelerin, daha doğrusu terim ve kavramların, Türkçesinin hemen altında ingilizce kökenleri verilmiş. Örneklemeli, kaynakçalı verilen kelimelerin yanısıra, gayet sade ve noksansız "kelime listesi / indeks " konulması, sözlüğü hızlı, verimli kullanmayı sağlıyor.
Alalım, kitaplığımızda dursun.
Sözlükler candır...
Erol Mutlu Hoca da, nurlar içinde uyusun. Ruh şad, mekanı cennet olsun..
13 Kasım 2015
Okan Yüksel Blog Yazmış, Sonra da Kitabını Yazmış
Okan Yüksel, Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler mezunu olmakla yetinmemiş, bir de Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde "Medya ve İletişim" okumuş.
Levent Özen'le birlikte " Internet Gazeteciliği ve Blog Derneği'ni" kuran Yüksel, Bursa Olay Tv'de başladığı haber merkezine, aynı zamanda sosyal medya direktörlüğünü de üstlenerek devam ediyor. Aynı tv kanalında, bir de "Dünya Hali" adıyla program hazırlayıp sunan Yüksel'in kitabı da, dernekle aynı ismi taşıyor: " Internet Gazeteciliği ve Blog Yazarlığı"
Kitabın ilk bölümü "Bilgisayar Teknolojisi ve Internet" başlığı altında işin tarihçesine, gelişim evrelerine ayrılmışken, ikinci bölüm, kitabın en tatlı bölümünü oluşturuyor zannımca:
Blog nedir?
Niçin blog yazarız? Bir blogda neler olmalı? Neler yazılmalı? Ne tür kategoriler, sınıflandırmalar söz konusu ? Yazıyoruz da, niçin blog yazıyoruz? Kime yazıyoruz? Yazdık da, ne oldu ?
Bu işin başarı örnekleri var mı? Varsa nelerdir, kimlerdir, neye benzerler, ne derler, niye yazarlar?
Bu güzel soruların cevabının, eğer şu ana kadar yoksa bile, herkese bir blog yazdırası var.
Bana olduğu gibi. ;)
Benim, 2002'den bu yana devam eden (www.askeravsar.com adresinden) kişisel blogumu durdurup, blogspot'tan bir blog açmamı sağlayan iki sebepten birisi de, Okan Yüksel'in bloglara bakışıdır.
Kitabın üçüncü bölümü, bloglara ilk başlayacak veya yeni başlamış olanlar için.
Ücretsiz bir blog nasıl açılır? Hangi siteler, hangi alternatifler var? Nereler, nasıl kullanılır? Nelere dikkat etmeliyiz? Ve daha benzeri bir çok sorunun cevabı, 3. Bölümde.. ;)
4. BölümDe, İnternet Gazeteciliği var.
Konunun uzmanı olan varsa, biliyorlardır, bilmeyenler de, bir zahmet kitabı alıp okuyuversinler.
Yien de, sormak istediklerinizi yorumlara yazabilirsiniz...
Serdar Turgut'tan Akademik Olmayan Akademik Kitap (!)
Yazılarını Hürriyet'ten okuyarak kendisini tanıdığımız, dış politika konularında uzmanlaşmış olduğu söylense de, garnitür niyetli yazıları, aile işi diyalogları siyasi konulara mizahi dokunduran yazılarıyla bildiğimiz Serdar Turgut'un son kitap çalışması "Yeni Medya"...
Sosyal medya sitelerinde, kitabı okumadığını düşündüğüm o kadar insan, sırf kapağına, yahut reklam kokan ön sözlere aldanarak, o kadar çok aldanarak övmüşler ki, dayanamadım, aldım kitabı.
Kitabı, 7 liraya, 8 liraya, en fazla 10 liraya bulabiliyorsunuz kitap satış sitelerinde. Ben 7 lira 20 kuruşa DR'den alabileceğim kitabı, sırf DR'ye bu aralar kızgın olduğum için, İdefix'ten, 8 lira 60 kuruşa sipariş ettim.
Kitabın daha başında, Serdar Turgut'un, Ertuğrul'a övgüleri, Ertuğrul'un önsöz görünümlü reklam kokan yazısında ise, Serdar'ı allayıp pullayıp, hani neredeyse Marc Zukerberg havasında "Yeni Medya" uzmanı gibi sunmasını, bu ihtiyarlayan gazetecilerin, yeni medya konusunda gerçekten de cahil olduklarını düşündürttü bir an bana.
Oray Eğin'in, Ertuğrul Özkök'ün reklam girizgahlarını geçince, kitapta akademik olmasa da, en azından mizahi ve beyin cimnastiği yaptırtan düşünce atraksiyonları bekliyordum ki, şok üstüne şok hissettim.
Bilimsel açıklayağım, diyerek... Yeni Medya bakın tam da budur, diyerek. Üniversitede (!) derse girdim, çocukların soruları ufkumu açtı diyerek, nedamet getirmeler..
Kitap okunur mu?
Evet okunur..
Yılların usta bir kaleminin, zirvede bırakmak yerine, genç beyinlerin alanı olan Yeni Medya'da, sözüm ona zekice kelam edip, gülümsetmesi beklenirken, tüm bir iletişim camiasıyla, tüm akademiklerle, tüm iletişim fakültesi öğrencilerine, tavsiye veriyorum derken, derin derin, dalgasını geçmiş..
İletişim camiasının ve medya sektörünün, bu absürdleşmiş kitabımsı hakaretamiz içerikten dolayı, bir değil sonsuz kere özür beklemesi gerekir, Serdar Turgut'tan..
Nedim Şener'in hatır-latması ve ricası üzerine "Soruşturması Gazetecilik'i" yazan Haluk Şahin Hocadan, hatırı nazı geçen biri keşke, "Yeni Medya" konusunda da, gerçekten akademik bir "kitap" rica etse..
İşte öyle...
Beni buradan okursun, Serdarcım...
Buralar, bir zamanlar hep dutluktu...! Şimdiki adı "Yeni Medya" ;)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)